İştirak kelimesinin sözlük anlamına bakıldığında genel olarak ortaklık veya bir işe katkıda bulunma gibi anlamları taşıdığı görülür. İş dünyasında bu kelime bir şirketin sahibinin farklı bir şirketin sermayesinde ortaklığının bulunması sonucuyla bu sermayenin paydaş şirketlere verilen ad olarak anlam kazanır.
Bağımlı ve bağımsız olarak ikiye ayrılan iştirak türleri şirketlerin başka şirketlerin sermayesinde bulundurduğu ortaklıkların belli bir yüzdeye sahip olup olmaması durumuna göre sınıflandırılır. İş jayatında olduğu kadar, gündelik hayatımızda da sıklıkla duyduğumuz iştirak kelimesini, gerekli tüm yönleriyle ele alarak blog okuyucularımızın bu konu hakkında bilgilenmelerini sağlayacağız.
İştirak Ne Demektir?
İştirak, bir iş kapsamında ortaklık kurma, bir hareket etme gibi anlamlara gelmektedir. Bir şirketin başka bir şirkete ortak olması ya da kişilerin ortak sermaye koyarak şirket kurmaları gibi durumlarda kullanılır. Şirketlerin kar paylarının artması için belirli bir düzeyin üzerinde varlığa sahip şirketlerle ortak olmalarına denir.
İştirak, şirketlerin sıkça tercih ettiği ve sermayelerinde artış görülmesi sağlandığı için önemli bir birlikteliktir. Bir şirkette sermaye ortaklığı bulunan kişiler iştirakçi olarak adlandırılmaktadır. Ortaklık oranı %10 ile %50 olarak değişiklik gösterebilir. İştirak bir yatırım olarak da görüldüğü için kalkınması ve kar elde etmesi için şirket sermayelerine yapılan bir katkıdır. Ürün ya da hizmet üreten şirketler ile belirli türlerde iştirak edilebilir.
İştirak Çeşitleri Nelerdir?
Ortak olma, ortaklık etme ya da birliktelik gibi anlamlara gelen iştirak ticari açıdan bakıldığında şirketlere yapılan sermaye yatırımı olarak da tanımlanması mümkündür. Bir şirkete iştirak etmenin temel iki amacı bulunur.
Bunlardan birincisi şirketin getirisine güvenerek başka bir şirket üzerinden de kar elde etmek için yapılan yatırımlar olmasıdır. İkincisi ise şirketin üretimini gerçekleştirdiği mal ya da hizmetlerden kazanç elde edebilmek için yapılan değer yatırımlarıdır. Genel olarak en temel amacı kar elde etmek olan iştirak, bağımlı ve bağımsız olmak üzere iki türde gerçekleştirilebilir.
Bağımlı Ortaklık
Bir şirketin iştirak kurduğu şirkette %50 ortaklık oranından daha fazla oy hakkına sahipse ortaklık gerçekleştirdiği şirket ile bağımlı iştiraklık içerisindedir. Bağımlı ortaklık olarak da bilinen bu iştirak çeşidinin sağladığı avantajlar da oldukça önemlidir. Şirketin daha hızlı büyümesi ve kar getirisinin artması için gereken stratejileri izlemelerinin gerçekleştirilmesi mümkündür.
Bunun yanı sıra kısıtlanmış piyasalara girme fırsatı elde etmeleri de finansal yüklerinin azalmasına yardımcı olur. Bağımlı iştirak kapsamında yapılan sözleşme ve tüzük uyarılarında finansal ve işletme politikalarının gerçekleştirilmesinde en fazla pay oranına sahip kişilerin söz ve oy hakkı bulunur. Bağımlı iştirak sahibi kişiler, yönetim kuruluna yeni üye atayabilir ya da var olan üyenin görevden alınması için gerekli talimatları verme yetkisine sahiptir.
Bağımsız Ortaklık
Bağımsız iştirak olarak da adlandırılan bu ortaklık türünde şirket çoğunluğu ana şirkette olmadığı ortaklık türüne denir. Ana şirketin, ortalıklık kurduğu şirketteki sahipliğinin yüzdesinin %50'den az olması üzerinden tanımlanan ortaklık türüdür.
Ana şirketin, uyguladığı denetimin %50'den daha az olması durumunda, denetim ve yetkilerinin daha dar bir şekilde karar mekanizmasına temerküz etmesi bağımsız ortaklık olarak adlandırılmaktadır.
İştirak Hesabı Nedir? Ne İçin Kullanılır?
İştirak hesabı, bir şirketin ortak olduğu şirketteki yönetim sürecini takip etmek ve bu sürece katılmak için satın aldığı hisse payının takip edilmesini sağlayan bir hesaptır. Ana şirketin iştirak etmesi için sermaye taahhüdü yaptırması ve yeni hisse payı aldığında oluşan borcun bu iştirak hesabına eklenmesi gerekir.
Sadece hisse senedi alınmasına değil var olan hisselerin satılması durumunda da getiriler iştirak hesabında kayıt altında tutulur. Sermaye taahhüdü kapsamında oluşan iştirak durumlarında sermaye miktarının taahhüt edilen kısmı iştirak hesabına borç olarak kayıt ettirilirken aynı miktar İştirak Sermaye Taahhütleri hesabında alacak şeklinde görülür. İştirak hesabı kapsamında;
• Dar ya da tam mükellefiyeti bulunan Anonim ya da Limited şirketlerinin hisse payları,
• Sermayesi üzerinden hisse payları oluşturulmuş komandit şirket ortaklıkları,
• İş ortaklıkları ve adi ortaklık payları ifade edilir.
İştirak Kazancı İçin Kurumlar Vergisi Kanunu İstisnası
Kurumların tam mükellefiyete tabi tutulan işletmeler ile kurduğu iştirak ortaklığın sonucunda elde ettikleri kar oranına göre Kurumlar Vergi Kanunu’nun 8. maddesi gereğince Kurumlar Vergisi istisnası ortaya çıkar.
Bu istisna kapsamına dahil olan kazanç, Kurumlar Vergisi ve Gelir Vergisi Kanunu çerçevesinde 94/6 maddesi gereğince stopaj katılımı sağlanır. Stopaj, gelir ya da kurum vergisi ile yükümlü olan kazançlara uygulanan ve gelirin şirket sahibine geçmeden belirli bir miktarının kişi adına vergi dairesine yatırılmasına denir. İştirak ortaklığı sonucunda şirketin elde ettiği kazançlar Kurumlar Vergisi’ne dahil olur.
Anonim ya da Limited şirketleri ile kurulan iştirak şirketler genel kurulu kapsamında alınan ortak karar ile kar dağıtımı gerçekleştirir. Kar dağıtımında gerçek kişilerin sahip olduğu kazançlar menkul sermaye getirisi niteliğinde olup, tüzel kişilere dağıtılan kar kurum kazancının da bir parçasını oluşturur.
Yapılan kar dağıtımında kurucu ortaklara ya da şirketin kazanç sağlamasına katkıda bulunan diğer kişiler oluşan bu kazançtan pay verilir. Elde edilen kar payı kapsamında Kurumlar Vergisi Kanunu istisnasından yararlanıp yararlanamayacakları belirlenir.
Bu istisna sonucunda mükerrer vergi uygulamasının önüne geçilebilir. İstisna uygulanacak olan iştirak kazancında ilk kurum Kurumlar Vergisini ödemekle yükümlü olduğundan kazancın iştirak ortaklarına pay edilmesi halinde diğer kurumlarda bu vergi talep edilmez. İştirak kazancı için uygulanan Kurumlar Vergisi Kanunu istisnası sadece tam mükellefiyete sahip kurumların elde ettiği kar paylarını kapsadığından dar mükellefiyete sahip kurumlara bu iştirak kazancı istisnasından fayda sağlamaları mümkün değildir.
İştiraki Yapıda Ön Muhasebenin Önemi Nedir?
İştiraki yapıda ön muhasebenin önemini anlamak için iştirakinin ne demek olduğunu kavramak gereklidir. Bu kelime ortak olma veya birlikte bulunma anlamlarını karşılamaktadır. Bir şirketin eğer sermayesinde veya yönetiminde söz hakkı olmaları aslında iştirak sahibi olmaları demektir.
Örneğin bir şirketin %10 -%50 arasında değişen iştirak hakları olabilmektedir. Durum böyle iken aynı şirket üzerinde bir veya birden fazla şirketin hesabı dönebilmektedir.
Bu nedenle iştirak şirketlerinin muhasebe süreçleri, klasik bir işletme gibi değil daha fazla detaya ve özene dikkat edilerek yapılma ihtiyacı duyar. Detay ve özeni karşılayabilecek muhasebe türü ise ön muhasebedir. İştirak bağlı veya bağımsız olsa dahi ön muhasebenin tutulması zorunlu hale gelmiştir.
Bu tarz şirketler için ön muhasebenin kapsadığı işler çek ve senetler, banka hesaplarının takip edilmesi, stokların düzenli olarak belgelenmesi, alınan veya verilen her türlü siparişin verisinin tutulması, faturaların takibi, irsaliyelerin takibi ve aynı zamanda şirket içinde veya dışında bağlı olan çalışanların takibidir.
Tüm bu işler ön muhasebe ile oldukça düzenli ve tertipli olarak yapılabilir ve uzun vadede yaşanabilecek karışıklıkların önüne geçilebilir. Bu nedenle ön muhasebe elemanlarının her türlü kaydı excel tablolarında veya şirkete en uygun belgeleme sistemlerinde tutması gerekmektedir.
KOBİ'lerin ve her türlü işletmenin kullanımına uygun şekilde tasarlanmış, kullanım kolaylığı sunan arayüz tasrımı ile KolayBi' Ön Muhasebe Programı ile işletmenize dair tüm ön muhasebe süreçlerinizi kolaylaştırırken, finansal durumunuzu anbean kontrol ederek işletmenizi büyütün. Tüm sektörlere uygun kullanım imkanı sunan ön muhasebe programı KolayBi'yi şimdi 14 Gün Boyunca Ücretsiz deneyin!
Konuyla alakalı diğer blog içeriklerimiz:
Ön Muhasebe Nedir? Ön Muhasebe Nasıl Yapılır?